I’m just a girl with a crush on you
(ben sadece sana aptalca bir aşkla bağlı bir kızım)
Love me,cause inside I’m slowly dying call me, don’t you know that my heart is crying?
(Sev beni,çünkü içten içe yavaşça ölüyorum Seslen bana,kalbimin ağladığını bilmiyor musun?)
Look into my eyes, you will find sadness and loneliness Just look inside my soul, i’m feeling so empty, empty…
(Gözlerime bak,yalnızlığı ve üzüntüyü bulacaksın Sadece ruhumun içine bak, çok boş hissediyorum,boş…)
Baby Everytime you touch me I become a hero I’ll make you safe No matter where you are And bring you
(bebeğim bana her dokunduğunda bir kahraman olurum seni koruyacağım nerede olduğun önemli değil seni getireceğim)
All the souls that would die just to feel alive But I’ll never let you go If you promised not to fade away
(Tüm ruhlar ölebilr,sadece canlı hissedenler Ama asla gitmene izin vermeyeceğim Eğer söz verdiysen solup gitmez)
See you at the bitter end From the time we intercepted Feels more like suicide…
(Acı sonda buluşuruz Yollarımız kesildiğinden beri İntiharmış gibi geliyor)
I know, the past will catch you up as you run faster
(bilirim ne kadar hızlı koşarsan koş geçmiş seni yakalayacak)
Here in the darkness I know myself Can’t break free until I let it go Let me go
(Burada karanlık çöktüğünde,kendimi tanıyorum Gitmeme izin verinceye kadar beni özgürce koparamazsın Gitmeme izin ver)
Good enough I feel good enough for you Drink up sweet decadence I can’t say no to you
(Yeterice iyi Senin için yeterince iyi hissediyorum Iç bu tatli düskünlügü Sana birsey söyleyemiyorum)
You’re too important for anyone There’s something wrong with everything you see But I, I know who you really are You’re the one who cries when you’re alone
(Sen birisi için çok önemlisin Gördüğün her şeyde yanlış bir şeyler var Ama ben, ben senin gerçekte kim olduğunu bilyorum Sen yalnız kaldığında ağlayan birisin)
When you’re in love, what can go wrong?
(Aşıkken ne ters gidebilir ki?)
i don’t want you and i don’t need you don’t bother to resist or i’ll beat you it’s not your fault that you’re always wrong
(seni istemiyorum ve sana ihtiyacım yok direnmeye kalkma yoksa döverim seni her zaman yanlış olman senin suçun değil)